Definition of to be in an alliance with in English Turkish dictionary
- side
- {i} kenar
Kenara çekin, lütfen.
-Pull over to the side, please.
Hipotenüsün karesi diğer iki kenarın kareleri toplamına eşittir.
-The square of the hypotenuse is equal to the sum of the squares of the other two sides.
- side
- bir yanda bulunan
- side
- yan taraf
Onun yan tarafında bir ağrısı var.
-He has a pain in his side.
Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
-The umpire sits in a high chair at the side of the court.
- side
- kısım
- side
- (with/against ile) tarafını tutmak
- side
- yön
Bugün size başka bir yönümü göstereceğim.
-Today I'm going to show you another side of me.
Çıkış seyahat yönünün sağ tarafında.
-The exit is on the right side of the direction of travel.
- side
- bölüm
- to be in
- olmak
Tom'un yerinde olmak istemem.
-I wouldn't like to be in Tom's shoes.
O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.
-It was tremendously exciting to be in Boston at that time.
- side
- {i} 1. yan, taraf: Which side of the box has a label on it? Kutunun hangi tarafı etiketli? The house was on the side of a hill. Ev bir tepenin
- side
- {f} against -e karşı olmak
- side
- (isim) yan, taraf, kenar, kıyı, böğür, bölüm, taraftar, takım [brit.], hava, çalım
- side
- etek taraftarlar
- side
- {i} böğür
- side
- {i} takım [brit.]
- side
- yanda veya yandan olan
- side
- {i} kıyı
- side
- (sıfat) yan, yandaki, yanındaki, ikincil, ikinci derecede
- side
- ikinci
Related Terms
Definition of to be in an alliance with in English English dictionary
- side
Hyphenation
to be in an Al·li·ance withTurkish pronunciation
tı bi în ın ılayıns wîdhPronunciation
Resimler
Videos
... our alliance with europe remains the strongest the world has ever known ...