Buz gibi bir rüzgar bizi kemiklerimize kadar dondurdu.
 - The icy wind cut us to the bones.
Kemikler buzda donmuş olarak kaldı.
 - The bones remained frozen in the ice.
Çok kılçıklı balıkları sevmiyorum.
 - I don't like fish with lots of bones.
Bu çok kılçıklı bir balık.
 - This fish has a lot of bones.