to-a-great-degree

listen to the pronunciation of to-a-great-degree
English - Turkish

Definition of to-a-great-degree in English Turkish dictionary

exceedingly
fazlasıyla
exceeding
aşkın
exceedingly
müthiş
exceedingly
aşırı derecede

Ann aşırı derecede çikolataya düşkün. - Ann is exceedingly fond of chocolate.

Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi. - Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.

exceedingly
çok
exceeding
olağanüstü
exceeding
ölçüsüz
exceeding
aşırı

O, soğuğa aşırı duyarlıdır. - She is exceedingly sensitive to the cold.

Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi. - Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.

exceedingly
son derece

Seninle son derece gurur duyuyoruz. - We're exceedingly proud of you.

Onun son derece iyi gittiğini düşünüyordum. - I thought that went exceedingly well.

English - English
{a} ıntensely
{a} exceeding
{a} ıntensively
{a} exceedingly