English - Turkish
Definition of this version of the program has different colors than the previous version in English Turkish dictionary
- new
- acemi
Aman tanrım, bir acemi aldı beni.
-Oh my god, a newbie owned me!
- new
- yeni olarak
- new
- taze
Her şey taze ve yeni.
-Everything's fresh and new.
- new
- yaş
Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
-Older people are often afraid of trying new things.
John New York'ta yaşar.
-John lives in New York.
- new
- new town önceden düzenlenmiş plana göre kurulmuş şehir banliyösü
- new
- {s} yeni
Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
-Replace the old tires with new ones.
Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor.
-The factory is producing a new type of car.
- new
- taz
Her şey taze ve yeni.
-Everything's fresh and new.
- new
- görülmemiş
- new
- Yeni Ahit
Hiç Yeni Ahit'i okudun mu?
-Have you ever read the New Testament?
- new
- New World Yeni
- new
- tazelenmiş
- new
- yeni çıkmış
Yumurtadan yeni çıkmış yavru kuşlar çok tüylü idi.
-The newly hatched baby birds were way too feathery.
- new
- {s} keşfedilmemiş
- new
- new moon yeni ay
- new
- New Testament İncili Şerif
- new
- yeni keşfolunmuş
- new
- alışılmamış
- new
- (sıfat) modern, yeni, keşfedilmemiş, acemi, taze
Related Terms
English - English
Definition of this version of the program has different colors than the previous version in English English dictionary
- new
this version of the program has different colors than the previous version
Hyphenation
this Ver·sion of the pro·gram has dif·fer·ent col·ors than the pre·vi·ous Ver·sionTurkish pronunciation
dhîs vırjın ıv dhi prōgräm hız dîfrınt kʌlırz dhın dhi priviıs vırjınPronunciation
/ᴛʜəs ˈvərᴢʜən əv ᴛʜē ˈprōˌgram həz ˈdəfrənt ˈkələrz ᴛʜən ᴛʜē ˈprēvēəs ˈvərᴢʜən/ /ðɪs ˈvɜrʒən əv ðiː ˈproʊˌɡræm həz ˈdɪfrənt ˈkʌlɜrz ðən ðiː ˈpriːviːəs ˈvɜrʒən/
Resimler
Favorites