Tom her gün daha ince görünüyor.
- Tom looks thinner every day.
Yeni telefonum eskisinden daha ince.
- My new phone is thinner than my old phone.
Biz yukarıya giderken hava incelir.
- As we go up higher, the air becomes thinner.
Saçı gittikçe inceldi.
- His hair got thinner and thinner.
Tinere ihtiyacımız var.
- We need paint thinner.
Yeterli tinerimiz olduğunu sanmıyorum.
- I don't think we have enough paint thinner.