Bu çok dokunaklı bir hikaye.
 - It's a very touching story.
Bu şarkı çok dokunaklı.
 - This song is very touching.
Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır.
 - A definite advantage of automatic doors is that people can't spread their contagious diseases by touching door handles.
Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
 - Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.
Dairemin onarılmaya ihtiyacı var.
 - My apartment needs touching up.
Yemeğime dokunan insanları sevmiyorum.
 - I don't like people touching my food.
Bana dokunan insanlardan hoşlanmam.
 - I don't like people touching me.