the sense or act of feeling; touch

listen to the pronunciation of the sense or act of feeling; touch
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the sense or act of feeling; touch в Английский Язык Турецкий язык словарь

touching
dokunaklı

Sahne oldukça dokunaklıydı. - The scene was quite touching.

Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler. - Sentences bring context to the words. Sentences have personalities. They can be funny, smart, silly, insightful, touching, hurtful.

touching
dokunarak

Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır. - A definite advantage of automatic doors is that people can't spread their contagious diseases by touching door handles.

Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar. - Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.

touching
(Tekstil) tuşe
touching
insanı duygulandıran
touching
yanık
touching
değinme
touching
insanın yüreğine dokunan
touching
insanın içine işleyen
touching
-e bağlı olarak
touching
dair

Dairemin onarılmaya ihtiyacı var. - My apartment needs touching up.

touching
(edat) -e dayanarak
touching
{i} dokunan

Yemeğime dokunan insanları sevmiyorum. - I don't like people touching my food.

Bana dokunan insanlardan hoşlanmam. - I don't like people touching me.

touching
touch değ/dokun
touching
konusunda
touching
touchinglydokunaklı bir şekilde
touching
edat dokunaklı
touching
hakkında
touching
(sıfat) dokunaklı, acıklı
touching
içe dokunur
Английский Язык - Английский Язык
touching
the sense or act of feeling; touch
Избранное