English - Turkish
Definition of the section of a band or orchestra that plays brass instruments in English Turkish dictionary
- brass
- pirinç
Altın renk olarak pirinç madenine benzer.
-Gold is similar in color to brass.
Beş yuan paralar pirinç, ve on yuan paralar bronz dışında yapılır.
-The five yuan coins are brass, and the ten yuan coins are made out of bronze.
- brass
- bando
Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.
-A brass band is marching along the street.
Askeri bando üyeleri çok mutlu görünüyordu.
-The brass band members looked very happy.
- brass
- yüksek rutbeli subaylar
- brass
- pirinçten yapılmış
- brass
- tıngır
- brass
- (Kimya) pirinç alaşım
- brass
- (Otomotiv) pirinç levha
- brass
- sarı metal
- brass
- cüret
- brass
- yüzsüzlük
- brass
- küstahlık
- brass
- s pirinçt
- brass
- {i} mangır
- brass
- {i} pirinçten yapılmış eşya veya kaide
- brass
- pirinç pirinçten yapılmış alet veya eşya
- brass
- (Tekstil) prinç
Prinçten yapılmış eski çaydanlığımı seviyorum.
-I like my old brass tea pot.
- brass
- pirinçle kaplamak
- brass
- (isim) pirinç, pirinçten yapılmış eşya veya kaide; cüret,küstahlık; yüksek rütbeli subaylar, para, mangır
Related Terms
English - English
Definition of the section of a band or orchestra that plays brass instruments in English English dictionary
- brass section
- brass
the section of a band or orchestra that plays brass instruments
Hyphenation
the sec·tion of a band or or·ches·tra that plays brass instrumentsTurkish pronunciation
dhi sekşın ıv ı bänd ır ôrkıstrı dhıt pleyz bräs înstrımıntsPronunciation
/ᴛʜē ˈseksʜən əv ə ˈband ər ˈôrkəstrə ᴛʜət ˈplāz ˈbras ˈənstrəmənts/ /ðiː ˈsɛkʃən əv ə ˈbænd ɜr ˈɔːrkəstrə ðət ˈpleɪz ˈbræs ˈɪnstrəmənts/
Resimler
Favorites