English - Turkish
Definition of the quality of the convergence of light on the photographic medium in English Turkish dictionary
- focus
- {f} odaklamak
- focus
- {i} odak noktası
Gelecek ayın konusunun odak noktası küresel ısınmanın etkileri olacak.
-The focus of next month's issue will be the effects of global warming.
Odak noktasını kaybetmeyelim.
-Let's not lose focus.
- focus
- {i} odak
Fransızcama odaklanıyorum.
-I'm focusing on my French.
Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.
-I tried to focus my attention on reading.
- focus
- (Tıp) Odak, mihrak, foküs: Işınların bir mercekten geçtikten sonra toplandıkları nokta
- focus
- foküs
- focus
- (Politika, Siyaset) bir noktaya toplanmak
- focus
- (isim) odak, odak noktası, dikkati toplayan şey
- focus
- odaklama
Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.
-I tried to focus my attention on reading.
- focus
- fokus
- focus
- odak ayarı yapmak
- focus
- ayar etmek
- focus
- merkez çekit
- focus
- ilgi merkezi
- focus
- odağı ayar etmek
- focus
- {ç} --es (fo'kısız)/fo.ci (fo'say)
- focus
- (fiil) odaklamak, bir noktada toplamak, odağı ayarlamak
- focus
- bir noktaya getirmek
- focus
- belirli bir noktayı iyi görebilmek için göz veya aleti ayar etme
- focus
- {f} bir noktada toplamak
- focus
- dikkatini toplamak
Related Terms
English - English
Definition of the quality of the convergence of light on the photographic medium in English English dictionary
- focus
During this scene, the boy’s face shifts subtly from soft focus into sharp focus.
the quality of the convergence of light on the photographic medium
Hyphenation
the qua·li·ty of the con·ver·gence of light on the pho·to·gra·phic me·di·umTurkish pronunciation
dhi kwälıti ıv dhi kınvırcıns ıv layt ôn dhi fōtıgräfîk midiımPronunciation
/ᴛʜē ˈkwälətē əv ᴛʜē kənˈvərʤəns əv ˈlīt ˈôn ᴛʜē ˌfōtəˈgrafək ˈmēdēəm/ /ðiː ˈkwɑːlətiː əv ðiː kənˈvɜrʤəns əv ˈlaɪt ˈɔːn ðiː ˌfoʊtəˈɡræfɪk ˈmiːdiːəm/
Resimler
Favorites