English - Turkish
Definition of the operator of a railway locomotive in English Turkish dictionary
- engineer
- mühendis
Mühendislik probleminizi ne zaman hallettiniz?
-When did you get through with your engineering problem?
Genç mühendisin deneyimi yoktu.
-The young engineer lacked experience.
- engineer
- mühendisi
Babam bir elektrik mühendisidir.
-My father is an electric engineer.
Tom bir elektrik mühendisidir.
-Tom is an electrical engineer.
- engineer
- (kötü bir şeye) planla neden olmak
- engine driver
- makinist
- engine driver
- İng., d.y. makinist
- engineer
- {i} makinist
- engineer
- idare etmek
- engineer
- (isim) mühendis, makine mühendisi, teknisyen, tekniker, makinist, çarkçı
- engineer
- civil engineer insaat mühendisi
- engineer
- {f} düzenlemek
- engineer
- {f} mühendisliğini yapmak
- engineer
- {f} yapmak
Tom mühendislik dalında mastır yapmak için çalışıyor.
-Tom is working toward a master's degree in engineering.
- engineer
- chief engineer baş muhendis
- engineer
- (fiil) mühendisliğini yapmak, yapmak, düzenlemek, mühendislik yapmak
- engineer
- electrical engineer elektrik mühendisi
- engineer
- {i} den. çarkçı
- engineer
- yönetmek
- engineer
- mühendis sıfatıyla inşa etmek
- engineer
- {i} teknisyen
Related Terms
English - English
Definition of the operator of a railway locomotive in English English dictionary
- engineer
- engine driver
the operator of a railway locomotive
Hyphenation
the op·e·ra·tor of a rail·way lo·co·mo·tiveTurkish pronunciation
dhi äpıreytır ıv ı reylwey lōkımōtîvPronunciation
/ᴛʜē ˈäpərˌātər əv ə ˈrālˌwā ˌlōkəˈmōtəv/ /ðiː ˈɑːpɜrˌeɪtɜr əv ə ˈreɪlˌweɪ ˌloʊkəˈmoʊtɪv/
Resimler
History
Favorites