English - Turkish
Definition of the offspring who came first in the order of birth in English Turkish dictionary
- eldest
- {s} (yaşça) en büyük
- eldest
- en yaşlı
Fatima sınıfımızdaki en yaşlı öğrencidir.
-Fatima is the eldest student in our class.
O sınıfında en yaşlıdır.
-He is the eldest in his class.
- eldest
- yaşça en büyük
- eldest
- en büyük
En büyük çocuk olmak kolay değil.
-It's not easy being the eldest child.
Fatma sınıfımızdaki en büyük öğrencidir.
-Fatima is the eldest student in our class.
- eldest
- büyük
En büyük kız şeker istiyorum diyerek birdenbire konuştu.
-Suddenly the eldest daughter spoke up, saying, I want candy.
En büyük oğlan bütün mülkiyetin varisi oldu.
-The eldest son succeeded to all the property.
- firstborn
- {s} ilk doğan
- firstborn
- ilk doğan çocuk
- firstborn
- {i} ilk çocuk
Related Terms
the offspring who came first in the order of birth
Hyphenation
the off·spring who came first in the or·der of birthTurkish pronunciation
dhi ôfsprîng hu keym fırst în dhi ôrdır ıv bırthPronunciation
/ᴛʜē ˈôfˌsprəɴɢ ˈho͞o ˈkām ˈfərst ən ᴛʜē ˈôrdər əv ˈbərᴛʜ/ /ðiː ˈɔːfˌsprɪŋ ˈhuː ˈkeɪm ˈfɜrst ɪn ðiː ˈɔːrdɜr əv ˈbɜrθ/
Resimler
Favorites