Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
 - From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
O genç ama deneyimli.
 - He is young, but experienced.
Tom benzer bir olay yaşadı.
 - Tom had a similar experience.
Bu olay beni değiştirdi.
 - This experience has changed me.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
 - Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
 - According to my experience, it takes one year to master French grammar.
Bu tecrübe onun yaşamında çok önemli sayılır.
 - This experience counts for much in his life.
Her gün güzelliği yaşamak için sanatçı olmana gerek yok.
 - You don't need to be an artist in order to experience beauty every day.