the individual or group spoken or written to

listen to the pronunciation of the individual or group spoken or written to
English - Turkish

Definition of the individual or group spoken or written to in English Turkish dictionary

you
siz

Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum. - I know that you're a teacher.

Siz insanları anlamıyorum. - I don't see your point.

you
sen

Artık seni sevmiyorum. - I don't love you anymore.

Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı. - If it hadn't been for you, he would still be alive.

you
{z} 1. sen; siz; sizler; seni; sizi; sana; size: Hey you! Come here! Hey sen, buraya gel! You children don't be late! Çocuklar, siz geç
you
genellemelerde kullanılır
you
sana

Sana küçük bir şey getirdim. - I brought you a little something.

Bu kitabı sana vereceğim. - I will give you this book.

you
sizi

Sizin hangi tür şarabınız var? - What kind of wine do you have?

Sizinle yaşamayı seviyorum. - I love living with you.

you
seni

Artık seni sevmiyorum. - I no longer love you.

Artık seni sevmiyorum. - I don't like you anymore.

you
size

Size patatesleri haşlayacağım. - I'll boil you the potatoes.

Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm. - I would gladly help you, only I am too busy now.

you
sen; siz; sizler; seni; sizi; sana; size: Hey you! Come here! Hey sen, buraya gel! You children don't be late! Çocuklar, siz geç
English - English
you
the individual or group spoken or written to

    Hyphenation

    the in·di·vi·du·al or group spo·ken or writ·ten to

    Turkish pronunciation

    dhi îndıvîcıwıl ır grup spōkın ır rîtın tı

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˌəndəˈvəʤəwəl ər ˈgro͞op ˈspōkən ər ˈrətən tə/ /ðiː ˌɪndəˈvɪʤəwəl ɜr ˈɡruːp ˈspoʊkən ɜr ˈrɪtən tə/
Favorites