the high grass area adjacent to the fairway and green

listen to the pronunciation of the high grass area adjacent to the fairway and green
English - Turkish

Definition of the high grass area adjacent to the fairway and green in English Turkish dictionary

rough
kaba

Kaba kumaş çocuğun nazik cildini incitti. - The rough material hurt the child's tender skin.

Dennis'in kaba davranışları yoktur. - Dennis doesn't have rough manners.

rough
{f} pütür pütür yapmak
rough
{s} dalgalı

Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı. - The little boat bobbed on the rough sea.

Deniz bugün oldukça dalgalı. - The sea is pretty rough today.

rough
kaba dokunmuş
rough
karalama
rough
fırtınalı

Fırtınalı denizlerde onu deniz tuttu. - She become seasick in rough seas.

rough
işlenmemiş
rough
rüzgârlı
rough
kabaca

Chris'in kabaca davranması sıradışı idi. - It was out of the ordinary for Chris to behave so roughly.

Amerika'nın meyvelerinin ve sebzelerinin kabaca yarısı Kaliforniya'dan geliyor. - Roughly half of America's fruits and vegetables come from California.

rough
güç
rough
haksız
rough
{i} kaba tip
rough
{s} taslak halinde olan
rough
ev iş/golf alan/külh
rough
{i} engebeli arazi

Engebeli arazi yürüyüşçülerin ilerlemesini frenledi. - The rough terrain checked the progress of the hikers.

rough
(sıfat) kabataslak, pürüzlü, pürtüklü, dik (saç), engebeli, taslak halinde olan, fırtınalı, haşin, dalgalı, sert, kaba, kaba saba, gürültücü, hoyrat, işlenmemiş, yaklaşık, aşağı yukarı, cilasız, kulak tırmalayıcı, rahatsız edici, zor, kötü, açık saçık, müstehcen
rough
{i} müsvedde
rough
eğreti
rough
{f} terbiye etmek (at)
English - English
rough
rough-
the high grass area adjacent to the fairway and green

    Hyphenation

    the high grass ar·e·a ad·ja·cent to the fair·way and green

    Turkish pronunciation

    dhi hay gräs eriı ıceysınt tı dhi ferwey ınd grin

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈhī ˈgras ˈerēə əˈʤāsənt tə ᴛʜē ˈferˌwā ənd ˈgrēn/ /ðiː ˈhaɪ ˈɡræs ˈɛriːə əˈʤeɪsənt tə ðiː ˈfɛrˌweɪ ənd ˈɡriːn/
Favorites