English - Turkish
Definition of the group of people that has assigned professional responsibilities at openmute in English Turkish dictionary
- team
- ekip
Takım üyelerine ekipman ve üniforma sağlanmaktadır.
-Team members are provided with equipment and uniforms.
Ekipte olmaktan memnunum.
-I like being on the team.
- team
- {i} takım
Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.
-His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.
Takımımız beyzbolda onları 5-0 mağlup etti.
-Our team defeated them by 5-0 at baseball.
- team
- takım oluşturmak
- team
- (Askeri) mürettebat
- team
- çift
- team
- {f} takım oluştur
İyi bir takım oluşturacağız.
-We'll make a good team.
İkiniz mükemmel bir takım oluşturuyorsunuz.
-You two make a great team.
- team
- aynı aracı çeken hayvanlar
- team
- (Askeri) TİM, EKİP: Karma bir teşkilat ve malzeme kadrosuna göre teşkil edilen küçük bir birlik veya müfreze Ayrıca bak "cell"
- team
- arabaya koşulmuş bir veya birkaç at
- team
- {f} takım halinde yapmak
- team
- {f} koşmak (arabaya)
- team
- takım; ekip; ask. tim: Their soccer team's doing well this year. Bu sene onların futbol takımı iyi oynuyor. They're a good team of
- team
- ördek sürüsü
- team
- (isim) takım, ekip, tim, kuş sürüsü, koşum hayvanları
- team
- grup meydana getirmek
- team
- takım atlatı sürmek
- team
- team birlikte çalış
- team
- oyuncu takımı
Related Terms
English - English
Definition of the group of people that has assigned professional responsibilities at openmute in English English dictionary
- team
the group of people that has assigned professional responsibilities at openmute
Hyphenation
the group of peo·ple that has assigned pro·fes·sion·al responsibilities at openmuteResimler
Favorites