the form taken by a human need as shaped by culture and individual personality

listen to the pronunciation of the form taken by a human need as shaped by culture and individual personality
English - Turkish

Definition of the form taken by a human need as shaped by culture and individual personality in English Turkish dictionary

want
{i} arzu

Bir adam kral olmak istediğine karar verir; çok geçmeden bu arzunun sonucu olarak binlerce insan ölür. - A man decides he wants to be king; thousands of people die shortly thereafter as a result of this desire.

Başkalarına yardım etmeyi istemeye doğal bir arzumuz var. - We have a natural desire to want to help others.

want
{i} 1. yokluk, -sizlik: want of good manners terbiyesizlik. We were unable to take a vacation for want of money. Parasızlıktan tatil yapamadık
want
lazım olmak
want
zaruret
want
hacet
want
istek

Eğer benim yapmamı istiyorsan, senin çocuklarına bakmaya istekliyim. - I'm willing to take care of your children, if you want me to.

Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar. - They want to choose their mates by their own will.

want
istekler

Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar. - They want to choose their mates by their own will.

İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın. - Separate your wants from your needs.

want
gereksinimler

Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz. - We aim to satisfy our customers' wants and needs.

want
noksan
want
ihtiyacı olmak
want
ihtiyaç

İhtiyaç duyduğun yardımı almanı istiyorum. - I want you to get the help that you need.

İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın. - Separate your wants from your needs.

want
ihtiyaçlar

İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın. - Separate your wants from your needs.

want
eksiklik
want
{f} istemek

Biraz daha pasta istersen, bütün yapman gereken istemek. - If you wanted more cake, all you had to do was ask.

Gitmek istemek için nedenlerim var. - I have my reasons for wanting to go.

want
{f} gerektirmek
want
h_v.iste+e.iste,v.iste: n.istek
want
{f} istemek, -e ihtiyacı olmak: This house wants looking after. Bu evin bakıma
want
(fiil) istemek, arzulamak, talep etmek, arzu etmek, yoksun olmak, ihtiyacı olmak, gerektirmek, eksik olmak
want
{f} talep etmek
want
yoksul olmak
English - English
want
the form taken by a human need as shaped by culture and individual personality

    Hyphenation

    the form tak·en by a hu·man need as shaped by cul·ture and in·di·vi·du·al per·son·al·i·ty

    Turkish pronunciation

    dhi fôrm teykın bay ı hyumın nid äz şeypt bay kʌlçır ınd îndıvîcıwıl pırsınälîti

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈfôrm ˈtākən ˈbī ə ˈhyo͞omən ˈnēd ˈaz ˈsʜāpt ˈbī ˈkəlʧər ənd ˌəndəˈvəʤəwəl ˌpərsəˈnalətē/ /ðiː ˈfɔːrm ˈteɪkən ˈbaɪ ə ˈhjuːmən ˈniːd ˈæz ˈʃeɪpt ˈbaɪ ˈkʌlʧɜr ənd ˌɪndəˈvɪʤəwəl ˌpɜrsəˈnælɪtiː/
Favorites