the direction in which the satellite is oriented in space

listen to the pronunciation of the direction in which the satellite is oriented in space
English - Turkish

Definition of the direction in which the satellite is oriented in space in English Turkish dictionary

attitude
{i} konum
attitude
(Askeri) DURUM: Herhangi bir cismin ekseninin, temel alınan bir noktaya göre oluşturduğu eğimle belirlenen durumu. Aksi belirtilmedikçe bu temel alınan nokta yerküre üzerindedir
attitude
{i} tavır

Herkes yasadışı yabancılar karşı düşmanca bir tavır aldı. - Everybody took a hostile attitude toward illegal aliens.

Bu aptalca tavırlarıyla Maria kendi kibrini kanıtlamaktan daha fazlasını yapmaz. - With these stupid attitudes, Maria doesn't do more than proving her own arrogance.

attitude
(Tıp) Uterus'da çocuğun durum (vaziyeti)
attitude
duruş
attitude
düşünce
attitude
tutum

Onun düşmanca bir tutumu vardı. - She had an unfriendly attitude.

Tom'un tutumunu değiştirmesi gerekiyor. - Tom needs to change his attitude.

attitude
davranış

Onun terbiyesiz davranışlarına dayanamıyorum artık. - I can't stand that nasty attitude of his any longer.

Davranışını haklı çıkar, haydi, bunların hepsi olduğunda orada olmanı haklı çıkar. - Justify your attitude, come on, justify being there when it all happened.

attitude
yargı
attitude
fikir
attitude
dünya ve ufka göre meyil
attitude
vaziyet almak
attitude
{i} durum
attitude
duruş/tavır/görüş
attitude
(Mukavele) tutum, davranuş, tavır; vaziyet alış
attitude
(isim) tutum, tavır, davranış, poz, durum, konum, fikir, düşünce, duruş
attitude
vaziyete attitudinize tavır takınmak
English - English
attitude
the direction in which the satellite is oriented in space

    Hyphenation

    the di·rec·tion in which the sat·el·lite I·s oriented in space

    Turkish pronunciation

    dhi dayrekşîn în hwîç dhi sätılayt îz ôrientıd în speys

    Pronunciation

    /ᴛʜē dīˈreksʜən ən ˈhwəʧ ᴛʜē ˈsatəˌlīt əz ˈôrēˌentəd ən ˈspās/ /ðiː daɪˈrɛkʃɪn ɪn ˈhwɪʧ ðiː ˈsætəˌlaɪt ɪz ˈɔːriːˌɛntəd ɪn ˈspeɪs/
Favorites