the action of the verb to split

listen to the pronunciation of the action of the verb to split
English - Turkish

Definition of the action of the verb to split in English Turkish dictionary

splitting
(Bilgisayar) bölünüyor
splitting
ayrılarak
splitting
{f} ayrıl

Tom ve Mary ayrılıyorlar. - Tom and Mary are splitting up.

Tom ve Mary'nin ayrılmaları hakkında bir şey duydun mu? - Did you hear about Tom and Mary splitting up?

splitting
(Tıp) Bir bileşiğin kendisini oluşturan daha basit maddelere ayrılması
splitting
splitting headache şiddetli baş ağrısı
splitting
{s} gülmekten öldüren
splitting
(isim) yarılma, bölünme, yarma, bölme, farkı paylaştırma, ortalama rakamda anlaşma
splitting
ayırma
splitting
{i} bölme
splitting
{s} keskin
splitting
(Tıp) Yarılma, parçalara ayrılma
splitting
{s} şiddetli: splitting headache şiddetli baş ağrısı
splitting
{s} şiddetli

Şiddetli bir baş ağrım var. - I've got a splitting headache.

splitting
{i} ortalama rakamda anlaşma
splitting
{s} çok komik
splitting
{s} aşırı

Aşırı bir başağrım vardı. - I had a splitting headache.

splitting
{i} yarılma
splitting
{s} delice
splitting
(sıfat) keskin, şiddetli, aşırı, acı, delice, gülmekten öldüren, kahkahalara boğan, çok komik
splitting
{i} farkı paylaştırma
English - English
splitting
action of the verb to split
splitting
the action of the verb to split

    Hyphenation

    the ac·tion of the verb to split

    Turkish pronunciation

    dhi äkşın ıv dhi vırb tı splît

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈaksʜən əv ᴛʜē ˈvərb tə ˈsplət/ /ðiː ˈækʃən əv ðiː ˈvɜrb tə ˈsplɪt/
Favorites