the act or process of making clear

English - Turkish

Definition of the act or process of making clear in English Turkish dictionary

Related Terms

clearing

meydan

clearing

{i} temizleme

Tom masayı temizlemeye başladı. - Tom started clearing the table.

Bu tabloyu temizlemede yardımına ihtiyacım var. - I need your help clearing this table.

clearing

{f} temizle

Tom masayı temizlemeye başladı. - Tom started clearing the table.

Onu temizlediğin için teşekkürler. - Thanks for clearing that up.

clearing

ağaçsız yer

clearing

(orman) açıklık

clearing

Ülkeler arasındaki iki yanlı ticaret anlaşmalarının temelde malla ödemeyi öngören bir türü. Anlaşmalı ülkeler arasında ithalat ve ihracat işlemleri döviz kullanılmadan mahsup ve takas yoluyla ve ilgili kurumları aracılığıyla gerçekleştirilir

clearing

{i} aydınlatma

clearing

{i} temizleme işi

clearing

{i} açıklık, meydan

clearing

clearinghouse kliring odası

clearing

{f} temizle: prep.temizleyerek

clearing

{i} açığa çıkarma

clearing

{i} kliring

clearing

{i} açıklık alan

clearing

clear kazan/temizle/aç

clearing

{i} takas

clearing

çek geçişi/açıklık

English - English

Definition of the act or process of making clear in English English dictionary

clearing

Hyphenation

the act or proc·ess of mak·ing clear

Turkish pronunciation

dhi äkt ır prôses ıv meykîng klîr

Pronunciation

/ᴛʜē ˈakt ər ˈprôˌses əv ˈmākəɴɢ ˈklər/ /ðiː ˈækt ɜr ˈprɔːˌsɛs əv ˈmeɪkɪŋ ˈklɪr/