the act of assigning someone or something a title

listen to the pronunciation of the act of assigning someone or something a title
English - Turkish

Definition of the act of assigning someone or something a title in English Turkish dictionary

title
{i} başlık

Ben büyürken, 300.000'den daha az sayıda kız lise sporlarını oynadı. Bugün, Başlık 9'dan dolayı, üç milyon kızdan daha fazlası sahada. - When I was growing up, fewer than 300,000 girls played high school sports. Today, because of Title IX, more than 3 million girls are on the field.

Evet, bu başlık alıntı yapılacak. - Yes, this title is to be quoted.

title
(isim) başlık, isim, sıfat, ünvan, ad, marka, hak, sahiplik
title
(Bilgisayar) adı

Şarkının adını görüştüler. - They discuss the title of the song.

Bu şarkının adını bilmiyorum, nedir? - I don't know the title of this song … what is it?

title
senet
title
altın borsası
title
görevi
title
konu başlığı
title
{f} isimlendir
title
şampiyonluk
title
serlevha
title
hak
the act of
eyleminin
title
{i} isim
title
kitaba ad koymak
title
{i} sahiplik
title
{i} ünvan

Biri ondan daha iyi bir ünvanla ortaya çıkabilmeliydi. - Someone should've been able to come up with a better title than that.

Boksör, ünvan maçı için kilo kaybetmek zorundaydı. - The boxer had to lose weight for the title match.

title
tasarruf belgiti
title
{i} marka
title
{i} sıfat

İnek sıfatını gururla taşırım. - I would proudly carry the title of nerd.

English - English
title
the act of assigning someone or something a title

    Hyphenation

    the act of assigning some·one or some·thing a ti·tle

    Turkish pronunciation

    dhi äkt ıv ısaynîng sʌmwʌn ır sʌmthîng ı taytıl

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈakt əv əˈsīnəɴɢ ˈsəmˌwən ər ˈsəmᴛʜəɴɢ ə ˈtītəl/ /ðiː ˈækt əv əˈsaɪnɪŋ ˈsʌmˌwʌn ɜr ˈsʌmθɪŋ ə ˈtaɪtəl/
Favorites