the act of altering something secretly or improperly

listen to the pronunciation of the act of altering something secretly or improperly
English - Turkish

Definition of the act of altering something secretly or improperly in English Turkish dictionary

meddling
{i} karışma

Mary'nin annesinin sürekli karışmasından Tom ve Mary'nin evliliğine büyük bir gerginlik konuldu. - Great strain was put on Tom and Mary's marriage by the constant meddling of Mary's mother.

Benim senin işlerine karışmak gibi bir niyetim yok. - I don't have any intention of meddling into your affairs.

meddling
{f} karış

Benim senin işlerine karışmak gibi bir niyetim yok. - I don't have any intention of meddling into your affairs.

İşlerine karışmaya niyetim yok. - I have no intention of meddling in your affairs.

tampering
{f} sıkıştır
tampering
{i} sıkıştırma
meddling
karışarak
tampering
sıkıştırarak
the act of
eyleminin
meddling
(isim) karışma
English - English
meddling
tampering
the act of altering something secretly or improperly

    Hyphenation

    the act of altering some·thing se·cret·ly or im·prop·er·ly

    Turkish pronunciation

    dhi äkt ıv ôltırîng sʌmthîng sikrîtli ır împräpırli

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈôltərəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈsēkrətlē ər əmˈpräpərlē/ /ðiː ˈækt əv ˈɔːltɜrɪŋ ˈsʌmθɪŋ ˈsiːkrɪtliː ɜr ɪmˈprɑːpɜrliː/
Favorites