English - Turkish
Definition of the act of accompanying someone or something in order to protect them in English Turkish dictionary
- escort
- (Turizm) tur refakatçisi
- escort
- eşlik edenler
- escort
- muhafız
- escort
- {f} refakât etmek
Sana refakat etmek üzere gönderildim.
-I've been sent to escort you.
- escort
- eşlik ed
Ben herhangi bir yerde sana eşlik edebilir miyim?
-Can I escort you anywhere?
Eve kadar size eşlik edebilir miyim?
-May I escort you home?
- escort
- himaye veya nezaket gayesiyle refakat etmek
- escort
- konvoy
- escort
- {f} kavalyelik etmek
- escort
- {f} eşlik etmek
- escort
- {f} korumak
- escort
- {f} (korumak/gözetmek amacıyla) eşlik etmek
- escort
- himaye için refakat eden kimse
- escort
- refakat et
Sana refakat etmek üzere gönderildim.
-I've been sent to escort you.
- escort
- {i} eskort
Herkes eskort servisinin iyi bir masajdan çok daha fazlasını sunduğunu bilir.
-Everyone knows that an escort service offers more than a good massage.
Sami eskort servisi işletti.
-Sami ran an escort service.
- escort
- under escort himaye altında
- escort
- {i} koruma
Otobüs şoförü herhangi bir otobüs durağında durmadı, ancak bir polis korumasında Boston'a gelene kadar devam etti.
-The bus driver didn't stop at any bus stops, but continued until he arrived in Boston with a police escort.
- escort
- {i} (koruma/gözetim için) eşlik eden; eşlik edenler
- escort
- maiyet
- escort
- {i} refakâtçı
Related Terms
English - English
Definition of the act of accompanying someone or something in order to protect them in English English dictionary
- escort
- Accompaniment
the act of accompanying someone or something in order to protect them
Hyphenation
the act of ac·com·pa·ny·ing some·one or some·thing in or·der to pro·tect themTurkish pronunciation
dhi äkt ıv ıkʌmpıniîng sʌmwʌn ır sʌmthîng în ôrdır tı prıtekt dhımPronunciation
/ᴛʜē ˈakt əv əˈkəmpənēəɴɢ ˈsəmˌwən ər ˈsəmᴛʜəɴɢ ən ˈôrdər tə prəˈtekt ᴛʜəm/ /ðiː ˈækt əv əˈkʌmpəniːɪŋ ˈsʌmˌwʌn ɜr ˈsʌmθɪŋ ɪn ˈɔːrdɜr tə prəˈtɛkt ðəm/
Resimler
Favorites