The lack of modern post facilities caused trouble for many shippers.
- Modern sonrası tesislerin eksikliği birçok nakliyatçılar için sıkıntıya neden oldu.
The lack of modern post facilities caused trouble for many shippers.
- Post modern tesislerin eksikliği birçok nakliyatçılar için sıkıntıya neden oldu.
A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.
- Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.
Our company is planning to build a new chemical plant in Russia.
- Şirketimiz Rusya'da yeni bir kimya tesisi kurmayı planlıyor.
Layla ended up in a rehab facility in Cairo.
- Leyla, Kahire'deki bir rehabilitasyon tesisini boyladı.
Dan was serving a life sentence in a maximum security facility.
- Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.
He works for a plumbing company.
- O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor.
The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.
- Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta.