Even a blind chicken can find a grain of corn.
- Kör bir tavuk bile bir mısır tanesini bulabilir.
Waste not a single grain of rice!
- Tek bir tane pirinci israf etmeyin!
I ate three eggs and two pieces of toast for breakfast.
- Kahvaltı için iki tane tost ve üç yumurta yedim.
I have a couple of pieces of evidence to support my opinion.
- Fikrimi destekleyecek birkaç tane kanıtım var.
Snowflakes are particles of snow.
- Kar taneleri kar parçacıklarıdır.
Even a blind chicken can find a grain of corn.
- Kör bir tavuk bile bir mısır tanesini bulabilir.
Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
- E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
How many beans are in the jar?
- Kavanozda kaç tane fasulye var?
How many kids do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
How many pens do you have?
- Kaç tane dolma kalemin var?
I don't like this shirt. Show me another.
- Bu gömleği sevmiyorum. Bana başka bir tane göster.
I'd like to exchange this book for another one.
- Bu kitabı başka bir tanesiyle değiştirmek istiyorum.
You have to buy one at the office.
- Ofiste bir tane satın almak zorundasın.
I want a car, but I have no money to buy one.
- Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
Can I get you another one?
- Size bir tane daha alabilir miyim?
Please show me another one.
- Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.