tanışma

listen to the pronunciation of tanışma
Turkish - English
acquaintance

I want to make her acquaintance. - Onunla tanışmak istiyorum.

It's an honor to make your acquaintance. - Sizinle tanışmak bir onurdur.

dating

What's different between a wedding arrangement site and a dating site? - Düğün düzenleme sitesi ile tanışma sitesi arasında ne fark vardır?

Tinder is a popular online dating application. - Tinder bir popüler online tanışma uygulaması.

introduction
acquintance
tanışmak
meet

Everyone wants to meet you. You're famous! - Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün!

Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman. - Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.

tanışma toplantısı
mixer
tanışmak
to get acquainted with (someone); to be acquainted with each other, know one another
tanışmak
acquainted with somebody
tanışmak
be acquainted
tanış
Meet
gıyabi tanışma
mutual acquaintance by reputation only
tanış
{k} to turn out to be somebody one knows
tanış
{k} to discover that they have met each other before
tanış
{k} acquaintance (person with whom one is acquainted). ~ çıkmak
tanışmak
make oneself acquainted with
tanışmak
become acquainted with
tanışmak
make acquainted with
tanışmak
to be acquainted with sb, to meet
Turkish - Turkish
Tanışmak işi
Tanışmak işi: "Bu saat, deniz yolculuklarının tatlı ve samimi tanışmalara en müsait olan saatidir."- Y. K. Karaosmanoğlu
tanışmak
Birbirini tanır duruma gelmek: "Bu sefer, bir sürü aktör ve tiyatroseverle tanıştı."- S. F. Abasıyanık
tanış
Bildik, tanıdık: "Bazen tanış masalardan birbirine nükteli bir laf atılıyordu."- Ç. Altan
tanış
Tanıdık kimse veya yer: "Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı."- T. Buğra
tanış
Tanıdık (kimse veya yer), bildik
tanışmak
Birbirini tanır duruma gelmek
tanışma
Favorites