Can you repair these shoes?
- Bu ayakkabıları tamir edebilir misin?
This car needs repairing.
- Bu arabanın tamire ihtiyacı var.
Can you fix it temporarily?
- Geçici olarak tamir edebilir misin?
I'm fixing the radio I found on my way home.
- Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.
Your shoes want mending.
- Ayakkabılarının tamir edilmesi gerekiyor.
Mary is mending the carpet.
- Mary halıyı tamir ediyor.
I will have him mend my shoes.
- Ona ayakkabılarımı tamir ettireceğim.
How soon can I have my shoes mended?
- Ne kadar sürede ayakkabılarımı tamir ettirebilirim?
I am fixing the clock.
- Saati tamir ediyorum.
Ted is good at fixing watches.
- Ted saatleri tamir etmede iyidir.
Tom spent all day trying to fix the leak in the roof.
- Tom bütün günü çatıdaki sızıntıyı tamir etmek için uğraşarak geçirdi.
The plumber used many tools to fix our sink.
- Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
It took me several hours to mend it.
- Onu tamir etmek birkaç saatimi aldı.
It cost me 5,000 yen to repair my bicycle.
- Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu.
They have to repair their car.
- Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar.
This broken vase is irreparable.
- Bu kırık vazo tamir edilemez.