sulanan

listen to the pronunciation of sulanan
Turkish - English
irrigated
{s} watered, supplied with water
past of irrigate
sula
{f} watering

I've finished watering the flowers. - Çiçekleri sulamayı bitirdim.

He was watering his garden with a hose. - O bahçesini bir hortum ile suladı.

sula
{f} watered

I needn't have watered the flowers. Just after I finished, it started raining. - Çiçekleri sulamama gerek yoktu. Bitirdikten hemen sonra yağmur yağmaya başladı.

Friendship is a plant which must be often watered. - Dostluk sık sık sulanması gereken bir bitkidir.

sula
{f} water

Water the flowers before you have breakfast. - Kahvaltınızı yapmadan önce çiçekleri sulayın.

The flood waters tumbled my house into the river. - Sel suları evimi nehre yuvarladı.

sula
irrigate

They need to be able to irrigate without relying solely on rain. - Onların yalnızca yağmura bağımlı olmaksızın toprağı sulayabilmeye ihtiyaçları var.

sula
douse
lâğım suyu ile sulanan çiftlik
sewage farm
English - English

Definition of sulanan in English English dictionary

sula
type genus of the Sulidae
sula
A genus of sea birds including the booby and the common gannet
Finnish - Turkish

Definition of sulanan in Finnish Turkish dictionary

sula
erimiş
sulanan
Favorites