Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.
- I smell something awful.
Ona böyle korkunç şeyler söyledim. Ben çok kötü hissediyorum.
- I said such horrible things to him. I feel so awful.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Bu korkunç köpeği nereden buldun?
- Where did you find this awful dog?
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Onun konuşması müthiş sıkıcıydı.
- His speech got awfully boring.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.