Bütçenin % 1'inden azı dış yardım harcanmaktadır.
 - Less than 1% of the budget is spent on foreign aid.
Biz onun ne olduğunu öğrenmeden önce Hayatın yarısı harcanmaktadır.
 - Life is half spent before we know what it is.
Önemli miktarda zaman ve emek harcanmış durumda.
 - A considerable amount of time and effort have been spent already.
O yerinde harcanmış paraydı.
 - That was money well spent.
Anıtı görmek için harcanan zaman kısadır.
 - The time spent to see the monument is short.
Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.
 - Many years have been spent in building the tower.
McKinley, üç buçuk milyon dolar harcadı.
 - McKinley spent three-and-a-half-million dollars.
Zayıflamaya çalışarak jimnastik salonunda saatler harcadı.
 - She has spent hours at the gym trying to lose weight.