Yavaşlamak zorundayız.
 - We have to slow down.
Tom'un yavaşlamak için hiçbir planı yok.
 - Tom has no plans to slow down.
Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
 - The purpose of a roundabout is to slow down traffic.
Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
 - The purpose of a roundabout is to slow down traffic.
Genişleyen kaldırımlar trafiğin akışını yavaşlatıyor.
 - Curb extensions force traffic to slow down.
Kazaları önlemek için yavaşlayın.
 - Slow down to avoid accidents.
Yavaşlayın. Çok hızlı sürüyorsunuz.
 - Slow down. You're driving too fast.