Evin içi hoş ve ılıktı.
 - It was nice and warm inside the house.
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
 - A warm, sunny day is ideal for a picnic.
O sıcak, samimi bir toplantı oldu.
 - It was a warm, friendly meeting.
Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı.
 - The new president was a warm and friendly man.
Burası çok sıcak. Klimayı açayım mı?
 - It's very warm. Shall I turn on the air conditioner?
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
 - These flowers grow in warm countries.
Burada hava güzel ve sıcak.
 - It's nice and warm in here.
Bugün hava güzel ve sıcak.
 - It is nice and warm today.
Tom sıcakkanlı ve cömerttir.
 - Tom is warm and generous.
Kendisini ateşle ısıttı.
 - She warmed herself by the fire.
Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
 - Is the central heating warm enough in the winter?
Sanırım film içten bir filmdi.
 - I think the movie is a very heart warming one.
Onları çok içten bir biçimde karşıladı.
 - She extended a warm welcome to them.