Tom bir simültane tercüman olmak istiyor.
- Tom would like to become a simultaneous interpreter.
Dr Beyaz bizim tercümanımız olarak görev yapmıştır.
- Dr. White acted as our interpreter.
O, onu bir çevirmen olarak işe aldı.
- She hired him as an interpreter.
Bir çevirmenin yardımı olmadan konuştuk.
- We talked without the aid of an interpreter.
Çünkü ben bir çevirmen olmak istiyorum.
- Because I want to be a translator.
Çevirmenlerin karşılaştığı bir sorun kaynak belgenin kötü yazılmasıdır.
- One problem translators face is that sometimes the source document is poorly written.
Marika neden Japonca-Fince tercüman olarak çalışmıyor?
- Why doesn't Marika work as a Japanese-Finnish translator?
Bir şey yanlış giderse bunun için sadece tercümanı suçla.
- If something goes wrong, just blame it on the translator.