Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
- Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
It’s all yours.
Yours sincerely, Yours faithfully, Yours, Sincerely yours.
I do not understand you.
- Siz insanları anlamıyorum.
I don't see your point.
- Siz insanları anlamıyorum.
I'd never borrow anything of yours without asking first.
- Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.
Tom wouldn't leave without your permission.
- Tom sizin izniniz olmadan gitmedi.
How many times have I told you guys to stay out of my room?
- Siz arkadaşlara odamın dışında kalmanızı kaç kez söyledim.
We're going to get you out of there.
- Sizi oradan çıkaracağız.
That's none of your business.
- Onun sizinle bir ilgisi yok.
None of the money is yours.
- Paranın hiçbiri sizin değil.
I need a pencil. Can I use one of yours?
- Bir kaleme ihtiyacım var. Sizinkilerden birini kullanabilir miyim?
I think these are yours.
- Sanırım bunlar sizinkiler.