In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
- Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
It’s all yours.
Yours sincerely, Yours faithfully, Yours, Sincerely yours.
I know that you're a teacher.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
I do not understand you.
- Siz insanları anlamıyorum.
I couldn't have done that without your help.
- Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım.
Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.
- Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.
Your ideas are all out of date.
- Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
How many times have I told you guys to stay out of my room?
- Siz arkadaşlara odamın dışında kalmanızı kaç kez söyledim.
None of your business.
- Bu sizi ilgilendirmez.
None of the money is yours.
- Paranın hiçbiri sizin değil.
I think these are yours.
- Sanırım bunlar sizinkiler.
Our children are at school; where are yours?
- Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede?