English - Turkish
Definition of sinking, decrease, ebb; downward slope, descent in English Turkish dictionary
- decline
- {f} düşmek
- decline
- {i} çökme
Onun sağlığı çökmeye başladı.
-His health has begun to decline.
Romalılar, imparatorluklarının çökmesini istemediler; ama yaptılar.
-Romans did not want their empire to decline; but it did.
- decline
- {f} eğimi olmak
- decline
- (Kanun,Osmanlıca) imtina etmek
- decline
- çöküm
- decline
- kötüye gidiş
- decline
- düşme
Biz hepimiz fiyatların düşmesini istiyoruz.
-All of us want prices to decline.
Ev fiyatları düşmeye devam etti.
-Home prices have continued to decline.
- decline
- zayıflamak
- decline
- azalmak
- decline
- (güneş) batmak
- decline
- çökmek
- decline
- Zayıflama, çöküş
- decline
- {f} çevirmek
Öneriyi geri çevirmek zorunda olmam makul görünüyor.
-It stands to reason that I should decline the offer.
Onların davetini geri çevirmek sizin terbiyesizliğiniz.
-It is very impolite of you to decline their invitation.
- decline
- {i} meyil, iniş
- decline
- {f} kabul etmemek
- decline
- (Tıp) Sıhhati bozulmak
- decline
- çekmek reddetmek
- decline
- {f} çürümek
Related Terms
English - English
Definition of sinking, decrease, ebb; downward slope, descent in English English dictionary
- {i} decline
sinking, decrease, ebb; downward slope, descent
Hyphenation
sinking, decrease, ebb; down·ward slope, de·scentPronunciation
Resimler
History
Favorites