simple past tense and past participle of inherit

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of inherit
English - Turkish

Definition of simple past tense and past participle of inherit in English Turkish dictionary

inherited
(Tıp) Anne babadangeçen, atalardan geçen, atalardan gelen
inherited
{s} miras kalan

Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı. - Tom bought an engagement ring for Mary with money he inherited from his grandfather.

Dan annesinden miras kalan arazi üzerinde vergilendirilmek istemiyordu. - Dan didn't want to be taxed on the land he inherited from his mother.

inherited
{s} irsi, kalıtsal
inherited
intikal etmek
inherited
(Biyokimya) kalıtsal
inherited
{s} miras

O, annesinin mavi gözlerini miras olarak aldı. - She inherited her mother's blue eyes.

Altmış yaşındaki teyzem büyük miras aldı. - My sixty-year-old aunt inherited the huge estate.

simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
inherited
miras yoluyla kalmış
simple past tense
-di'li geçmiş zaman
inherited
{s} babadan kalma
inherited
{s} mirasla kalmış
English - English
inherited
simple past tense and past participle of inherit
Favorites