Turkish - English
Definition of si̇tem in Turkish English dictionary
- sitem
- reproach
My father reproached me for my rudeness.
-Babam bana kabalığım için sitem etti.
Lately, he reproaches me.
-Son zamanlarda, o bana sitem ediyor.
- sitem etmek
- reproach
- sitem
- complaint
- sitem
- reproof
- sitem
- expostulation
- sitem
- remonstrance
- sitem
- rebuke
- sitem
- animadversion
- sitem
- animadvert
- sitem
- representation
- sitem
- reproach, rebuke
- sitem
- reproval
- sitem dolu
- reproachful
- sitem eden
- remonstrant
- sitem ederek
- reprovingly
- sitem ederek
- scoldingly
- sitem edilmiş
- expostulated
- sitem etme
- expostulating
- sitem etme
- admonishment
- sitem etmek
- remonstrate
- sitem etmek
- rebuke
- sitem etmek
- to reproach
- sitem etmek
- expostulate
- sitem etmek
- reprove
- sitem içeren
- expostulatory
- nihayet! sitem belirtir
- it's about time!
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of si̇tem in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) f. Haksızlık, zulüm
- (Osmanlı Dönemi) Nâzikâne çıkışma
- (Osmanlı Dönemi) Eziyet, cefa
- sitem
- Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık gibi duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme: "Millî Mücadelenin başından o güne kadar Atatürk'ün en hafif bir sitemine uğramamıştım."- Y. K. Karaosmanoğlu
- sitem
- Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık gibi duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme
- sitem etmek
- Bir kimseye üzüldüğünü, kırıldığını öfkelenmeden belirtmek