Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.
 - Knowing is nothing, imagination is everything.
Tom Mary'yi sevmeyi ya da birinin aşkını kabul etmeyi bilmemekle suçladı.
 - Tom accused Mary of not knowing how to love or how to accept someone's love.
Yarın ne olacağı bilinmez.
 - There is no knowing what will happen tomorrow.
Ne olabileceği bilinmez.
 - There is no knowing what may happen.
Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı.
 - Tom and Mary nod at each other knowingly.
Ne yaptığını bile bile geceleri nasıl uyuyorsun?
 - How do you sleep at night knowing what you've done?
Mary'nin ne zaman varacağını Tom'un bilmesi imkansızdı.
 - Tom had no way of knowing when Mary would arrive.
Hangi takımın kazanacağını bilmek zor.
 - There is no knowing which team will win.