sevmeyen

listen to the pronunciation of sevmeyen
Turkish - English
unloving
allergic
sev
{f} love

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

I no longer love you. - Artık seni sevmiyorum.

insanları sevmeyen
misanthropic
sev
{f} loved

If you want to be loved, love! - Eğer sevilmek istiyorsan, sev!

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

sev
{f} loving

I can't imagine loving anybody as much as Tom seems to love Mary. - Tom'un Mary'yi seviyor göründüğü kadar çok birini sevmeyi düşünemiyorum.

It is pleasant to watch a loving old couple. - Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.

ev işlerini sevmeyen
not domesticated
insanları sevmeyen kimse
misanthropist
insanları sevmeyen kimse
misanthrope
sev
relish
yabancıları sevmeyen
clannish
Kurdish - Turkish

Definition of sevmeyen in Kurdish Turkish dictionary

sêv
elma
sevmeyen
Favorites