sêv

listen to the pronunciation of sêv
Turkish - English

Definition of sêv in Turkish English dictionary

sev
{f} love

I no longer love you. - Artık seni sevmiyorum.

I don't love you anymore. - Artık seni sevmiyorum.

sev
{f} loved

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

All our teachers were young and loved teaching. - Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

sev
{f} loving

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

It is pleasant to watch a loving old couple. - Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.

sev
relish
Turkish - Turkish

Definition of sêv in Turkish Turkish dictionary

SEV'
(Osmanlı Dönemi) Akmak
SEV'E
(Osmanlı Dönemi) Kabiha ve fâhişe hasleti
SEV'E
(Osmanlı Dönemi) Ut yeri