seriously, gravely; acutely, critically

listen to the pronunciation of seriously, gravely; acutely, critically
English - Turkish

Definition of seriously, gravely; acutely, critically in English Turkish dictionary

severely
sert bir biçimde

Onlar Almanya'yı sert bir biçimde cezalandıracak bir antlaşma talep ettiler. - They demanded a treaty that would punish Germany severely.

Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi. - He severely criticized the mayor.

severely
sert olarak
severely
şiddetle

Bu sabahtan beri şiddetle yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum. - It has been raining severely since this morning. That's why I don't want to go anywhere.

Şiddetle cezalandırılmalıdır. - She must be severely punished.

severely
ciddi olarak

Tom ciddi olarak dövülmüştü. - Tom had been severely beaten.

O zamandan beri onun inancı ciddi olarak sarsıldı. - Since then, his faith has been severely shaken.

severely
sıkı sıkı
severely
ağır

Onu ağır bir biçimde cezalandırmalıyız. - We must punish him severely.

Tom ağır cezalandırılmalı. - Tom must be severely punished.

severely
ciddi bir şekilde

Dan cezaevi gardiyanları tarafından ciddi bir şekilde dövüldü. - Dan was severely beaten by prison guards.

Böyle bir şey hırsızlık olarak kabul edilir ve ciddi bir şekilde cezalandırılmak zorundadır. - Such a thing is considered theft and it has to be punished severely.

English - English
severely