Definition of serili in Turkish English dictionary
- stretched out on, spread out on, or laid out on (something)
- laid
- seri
- {i} serial
Betty is a serial killer.
-Betty bir seri katil.
Tom had no idea that Mary was a serial killer.
-Tom'un Mary'nin bir seri katil olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.
- seri
- quick
- seri
- chain
- seri
- (Otomotiv) aspect ratio
- seri
- crash
- seri
- bus mouse
- seri
- course
- seri
- high-speed
- seri
- (Bilgisayar) serialized
- seri
- (Tıp) batch
- seri
- detritus
- seri
- (Matematik) infinite series
- seri
- prompt
- seri
- mass
Mass production reduced the price of many goods.
-Seri imalat birçok ürünün fiyatını düşürdü.
- seri
- pungent
- seri
- (Bilgisayar) range
- seri
- {i} series
The Chicago Cubs have won the World Series for the first time since 1908.
-Chicago Cubs 1908 yılından bu yana ilk kez World Series'i kazandı.
This is the first volume of a series on modern philosophy.
-Bu modern felsefe serisinin ilk cildi.
- seri
- round
- seri
- sequence
- seri
- spanking
- seri
- set
Tom took part in a scheme set by the police to capture the serial murderer.
-Tom seri katili yakalamak için polis tarafından düzenlenen bir entrikaya katıldı.
- seri
- ready
- seri
- sharp
- seri
- battery
- seri
- summary
- seri
- cycle
- seri
- crashing
- seri
- fleet
- seri
- fast
- seri
- rapid
A computer can calculate very rapidly.
-Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.
- seri
- series; serial
- seri
- seriate
- seri
- high speed
- seri
- comp. serial
- seri
- speedy
- seri
- line
Related Terms
Definition of serili in English English dictionary
- Seri
- Of the Seris or their language
It is believed that the Céres Indians have discovered a method of poisoning their arrows.
- Seri
- A member of an indigenous group of Sonora, Mexico
- Seri
- The language of this group
Related Terms
Definition of serili in Turkish Turkish dictionary
- Serilmiş, yayılmış
- Seri
- (Osmanlı Dönemi) HEMLA'
- seri
- Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi
- seri
- Aruz vezninde bir birim
- seri
- Hızlı: "Nazik ve oynak tavırlar, seri kelimelerle sözüne devam etti."- R. N. Güntekin
- seri
- Bir fabrika veya atölyenin uzun bir süre aynı iş üzerinde çalıştığı üretim tipi
- seri
- Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi: "Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir."- S. F. Abasıyanık
- seri
- Hızlı, çabuk, telaşlı
- seri
- Hızlı