sek

listen to the pronunciation of sek
English - Turkish
kronk
Turkish - Turkish
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki). İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Boya olarak kullanılan bir tür toprak
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Köpek
SEK'
(Osmanlı Dönemi) Gitmek
Turkish - English
neat
dry

They were drinking dry white wine. - Onlar sek beyaz şarap içiyorlardı.

dry, straight, neat
dry (wine)
straight

I like my brandy straight. - Ben brendimi sek severim.

straight, (distilled liquor) to which nothing has been added
(drinking something) straight: Viskiyi sek içti. He drank the whiskey straight
sharp

I'd like breakfast in my room at 8 sharp. - Saat tam sekizde kahvaltıyı odamda istiyorum

I would like my breakfast in my room at eight o'clock sharp. - Kahvaltımı saat tam sekizde odamda istiyorum.

sec

My secretary is pushing for a promotion. - Sekreterim terfî için sıkıştırıyor.

That president's secretary is always prim. - O başkanın sekreteri her zaman aşırı resmîdir.

brut
sek sek oyunu
hopscotch
sek sek oynamak
to play hopscotch
sek vermut
dry vermouth
sek şarap
dry wine
alman sek beyaz şarabı
Moselle
bu şarap sek mi
Is this wine dry
Finnish - English
sec

This message will self-destruct in five seconds. - Viesti tuhoutuu itsestään viiden sekunnin päästä.

For one second I thought I would die. - Sekunnin ajan kuvittelin kuolevani.

Swedish - English
gbp
sec
Danish - English
sec

My clock is running 5 seconds faster everyday. - Mit ur går fem sekunder stærkere hver dag.

His secretary flatly denied leaking any confidential information. - Hans sekretær nægtede blankt at have lækket fortrolige oplysninger.

Lehçe - English

Definition of sek in Lehçe English dictionary

sęk
knag
sęk
knur
sęk
knurr
German - English

Definition of sek in German English dictionary

Schwedenkrone /SEK/
(Sweden) krona /SEK/
Schwedenkrone /SEK/
Schwedish crown