schonend

listen to the pronunciation of schonend
German - Turkish
dikkatli, özenli
English - Turkish

Definition of schonend in English Turkish dictionary

gentle
{s} yumuşak ve nazik
gentle
{s} kibar

Basset tazıları kibar köpeklerdir. - Basset hounds are gentle dogs.

Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi. - Sir Harold is a fine English gentleman.

gentle
nezaket
conserving
koruyarak
conserving
koruyan
gentle
aheste
gentle
mülayim
conserving
{f} koru
conserving
{i} koruyucu
gentle
hafif

O, kapıyı hafifçe itti. - She gave the door a gentle push.

gentle
yavaş

Tom, Mary'yi yavaşça itti. - Tom gave Mary a gentle push.

gentle
nezaketle
gentle
tatlılıkla
gentle
{s} yumuşak

Uzun kara kış sonunda bitti ve yerini yumuşak ılıman bahara bıraktı. - The long cruel winter at last came to an end, giving place to a gentle warm spring.

Yumuşak bir rüzgar esiyor. - A gentle wind is blowing.

gentle
{s} hoşgörülü

Yaşlandıkça, daha hoşgörülü oldu. - As he grew older, he became gentler.

gentle
{s} meyli çok az (yokuş)
gentle
şefkatle
gentle
gentlenesstatlılık