German - Turkish
Definition of schinken in German Turkish dictionary
- {'şinkın} r jambon
- [der] jambon
- jambon
English - Turkish
Definition of schinken in English Turkish dictionary
- ham
- {i} jambon
O, jambon ve yumurtayı seviyor.
-He likes ham and eggs.
Bana bir parça jambon dilimler misin?
-Would you slice me a piece of ham, please?
- ham
- argo aşırı duygusal veya abartmalı bir şekilde oynama
- doorstop
- kapı tamponu
- ham
- abartmalı (oyuncu/aparıcı/vb.) 3.amatör telsizci
- doorstop
- kapı durdurucusu
- doorstop
- kapı stopu
- doorstopper
- kapı durdurucu
- ham
- kıç kaynağı
- ham
- {f} rol kesmek
- ham
- (Tıp) Uylukların üst kısmı ve kalçaların müştereken oluşturduğu oturak bölgesi
- ham
- {i} argo abartarak oynayan oyuncu
- ham
- {f} argo abartarak oynamak
- ham
- {i} artist
- ham
- (Tıp) Dizin arka kısmı, diz eklemi arkasındaki çukur bölge, popliteal bölge
- ham
- {f} abartılı oynamak
- ham
- amatör radyo operatörü
- ham
- tiyatro abartarak oynayan oyuncu
Related Terms
German - English
Definition of schinken in German English dictionary
- doorstop of a book
- ham
- doorstop
- prosciutto
- doorstopper
- doorstopper of a book
- (Gıda) ham {m}
- Schinken in Aspik
- glazed ham
- Schweinefleisch und Schinken (in der Dose)
- spam (tinned pork and ham)
- Schweinefleisch und Schinken (in der Dose)
- luncheon meat
- Ei mit Schinken
- ham and eggs
- Eine große Schinken-Käse-Pizza, zum Mitnehmen, bitte.
- One large cheese-and-ham pizza, to take away / to go, please
- Salat mit Schinken
- ham salad
- durchwachsen (Schinken)
- with fat running through
- gepökelter Schinken
- cured ham
- geräucherter Schinken
- gammon
- geräucherter, scharf gewürzter Schinken (Rindfleisch)
- pastrami