He advocated State Capitalism over Market Capitalism.
- O, Pazar Kapitalizmine karşı Devlet Kapitalizmini savundu.
He advocated reduction of taxes.
- O, vergilerin azaltılmasını savundu.
They defended their country against the invaders.
- Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular.
They defended their country.
- Onlar ülkelerini savundular.
He advocates a revision of the rules.
- Kuralların bir revizyonunu savunuyor.
He advocated the reduction of taxes.
- Vergilerin azaltılmasını savundu.
I was defending myself.
- Kendimi savunuyordum.
No one is defending my country.
- Kimse ülkemi savunmuyor.
I disapprove of what you say, but I will defend to the death your right to say it.
- Ben söylediğini doğru bulmuyorum fakat onu söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım.
They defended their country against the invaders.
- Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular.
I will never forgive you because you did not stick up for me at the meeting.
- Beni toplantıda savunmadığın için seni asla affetmeyeceğim.