English - Turkish
Definition of saving power; that which saves in English Turkish dictionary
- salvation
- kurtarılma
- salvation
- selamet
Eski giysilerimden bazılarını Selamet Ordusu'na verdim.
-I gave some of my old clothes to the Salvation Army.
- salvation
- kurtuluş
İnsan ırkının kurtuluşu aile ile başlar.
-The salvation of human race starts with the family.
Bu sefaletten kurtuluş düşünülemez.
-Salvation from this misery is inconceivable.
- salvation
- kurtarma
- salvation
- kurtarıcı
- salvation
- (Din) Ahiretteki ebedi kurtuluş. İslamdaki tevhid inancının vaat ettiği ödül. Sonsuz cennet, sonsuz kurtuluş
- salvation
- iflah
- salvation
- ilah mağfiret
- salvation
- kurtarış
- salvation
- gufran
- salvation
- fakirler için para toplayan bir Protestan grubu
- salvation
- yarlıgama
- salvation
- {i} günahlardan kurtulma
- salvation
- Salvation Army ing
- salvation
- necat
- salvation
- {i} kurtulma
Kurtulma umudu var mı?
-Is there hope in salvation?
Related Terms
English - English
Definition of saving power; that which saves in English English dictionary
- salvation
saving power; that which saves
Hyphenation
sa·ving power; that which savesPronunciation
Resimler
History
Favorites