savaşı

listen to the pronunciation of savaşı
Turkish - English
battle of
savaş
warfare

Dan knows very well how to deal with psychological warfare. - Dan psikolojik savaşla başa çıkmayı çok iyi bilir.

Trench warfare characterized the 1914-1918 War. - Siper savaşı 1914-1918 savaşını simgeler.

Savaş
(isim) War

While the civil war went on, the country was in a state of anarchy. - İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.

Gerhard Schroeder is the first German chancellor not to have lived through World War II. - Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir.

savaş
{i} battle

He cheated death many times on the battlefield. - Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.

Many soldiers suffered terrible wounds in the battle. - Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.

savaşı bitirmek
sheathe the sword
savaş
{i} combat

He was sent into combat. - O, savaşa gönderildi.

The art of modern warfare does not necessarily require soldiers to be armed to the teeth to be effective as combatants. - Modern savaş sanatı dövüşçüler gibi etkili olmak için tepeden tırnağa silahlandırılacak askerleri muhakkak gerektirmez.

Dünya savaşı
great war
birinci Dünya Savaşı
the First World War, World War I
savaş
fought

Tom fought with all his might. - Tom bütün gücüyle savaştı.

The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in. - Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.

savaş
{i} campaign

Eisenhower had campaigned to end the war. - Eisenhower, savaşı sona erdirmek için mücadele etti.

avrupa savaşı
(Tarih) european war
balkan savaşı
(Tarih) balkan war
kore savaşı
korean war
meydan savaşı
battle
mikrop savaşı
(Biyoloji) biological warfare
savaş
strife
savaş
game

This game has you battle against hordes of evil stoats. - Bu oyun seni kötü gelincik sürülerine karşı savaştırır.

yedi yıl savaşı
(Tarih) seven years war
yunan-türk savaşı
greco-turkish war
yıldırım savaşı
blitz
savaş
action

Tom began to experience remorse for his actions during the war. - Tom, savaş sırasındaki eylemleri için pişmanlık duymaya başladı.

The army was involved in a number of brilliant actions during the battle. - Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.

savaş
struggle

That fight seemed like a life-or-death struggle. - Bu savaş, bir yaşam ya da ölüm mücadelesi gibi görünüyordu.

There's no sign of a struggle. - Bir savaş işareti yok.

savaş
fight

Americans simply had no desire to fight. - Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu.

A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death. - Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.

savaş
wage war
savaş
{i} crusade
savaş
hostilities
savaş
conflict

The First World War began as a regional conflict and become one of history's worst humanitarian catastrophes. - Birinci Dünya Savaşı bölgesel bir çatışma olarak başlamış ve tarihin en kötü insanlık felaketlerinden biri olmuştur.

The Winter War was a military conflict between Finland and the Soviet Union. - Kış Savaşı, Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasındaki askeri bir çatışmaydı.

Truva savaşı
(Tarih) Trojan War
ikinci dünya savaşı
Second world war, world war the second, WW II
kurtuluş savaşı
Independence war
kurtuluş savaşı
war of independence
kırım savaşı
crimean war
savaş
the battle
çanakkale savaşı
(Tarih) Dardanelles War
Bağımsızlık savaşı
War of Independence
Birinci dünya savaşı
great war
IInci Dünya Savaşı
(Askeri) World War II
Körfez Savaşı
(Hukuk) Gulf War
Truva savaşı
the Trojan War
amerikan bağımsızlık savaşı taraftarı
Whig
avusturya-türk savaşı
(Tarih) austro-turkish war
basın savaşı
paper war
din savaşı
holy war
din savaşı
solemn war
dünya savaşı
world war

The Second World War isn't over yet. - İkinci Dünya Savaşı henüz bitmedi.

Gerhard Schroeder is the first German chancellor not to have lived through World War II. - Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir.

fikir savaşı
battle of wits
fikir savaşı
polemic
fikir savaşı
polemics
fransız alman savaşı
the Franco German war
gazete savaşı
paper warfare
gerilla savaşı
guerilla
gerilla savaşı
guerilla warfare
gerilla savaşı
guerrilla
gerilla savaşı
(Hukuk) guerrilla warfare
gerilla savaşı
guerrilla war
gerilla savaşı
guerilla war
gümrük savaşı
(Ticaret) tariff battle
gümrük savaşı
(Ticaret) customs war
hava savaşı
dogfight
hava savaşı
aerial combat
hayat savaşı
(Biyoloji) struggle for life
ikinci Dünya Savaşı
the Second World War, World War II
israil-arap savaşı
israel-arab war
kalem savaşı
war of words
kalem savaşı
paper war
kartopu savaşı
snowball fight
kimya savaşı uyarısı
(Kimya) chemwarn
kurtuluş Savaşı
the Turkish War of Independence
meydan savaşı
pitched battle
meydan savaşı/muharebesi
mil . major battle, decisive battle
milli kurtuluş savaşı
national indepence war
milli kurtuluş savaşı
national sovereignity war
otuz yıl savaşı (1618-48)
(Tarih) thirty years war
rating savaşı
rating battle
rating savaşı
rating war
savaş
fray
savaş
struggle, fight, striving
savaş
fighting

They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long. - Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.

We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war. - Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.

savaş
war; battle; fight, struggle, combat; martial
savaş
wartime

Anarchy can happen during wartime. - Savaş sırasında anarşi olabilir.

The wartime Congress had no money. - Savaş Kongresi'nin hiç parası yoktu.

sinir savaşı
war of nerves
sınıf savaşı
class war
tanrılarla devlerin savaşı
Twilight of the Gods
tarife savaşı
(Ticaret) rate war
toksin savaşı etmeni
(Askeri) toxin warfare agent
topçu savaşı
gunplay
topçu savaşı
gunfight
topçu savaşı
gun battle
uzay savaşı
space warfare
yaşam savaşı vermek
scramble for a living
yıldırım savaşı
blitzkrieg
yıpratma savaşı
war of attrition
çete savaşı
guerilla
çete savaşı
guerrilla war
Turkish - Turkish

Definition of savaşı in Turkish Turkish dictionary

savaş
Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele
savaş
Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, muharebe, harp
savaş
Hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele
savaş
Uğraşma, kavga, mücadele
Truva savaşı
(Tarih) 1870 yılında Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından başlatılan ve ikinci dünya savaşından önce Amerikan arkeolog Blegen tarafından sonuçlanan kazıların sonucu olarak, bütün dünya Dardanel boğazının güney sahillerinden 5-6 km uzağında yer alan bir yörede bundan yaklaşık beş bin yıl önce M.o. 3000 yıllarında ilk olarak insanların yerleştiğini ve kale inşa ettiklerini öğrendi. Yörenin bugünkü adı Çanakkale Hisarlık Höyüğü'dur. Kalenin sahipleri uygun coğrafi koşulların avantajlarını kullanarak Asya'dan Avrupa'ya uzanan ticari ilişkileri kontrol ederlermiş
bedir savaşı
(Din) Bedir Savaşı, 13 Mart 624 tarihinde Mekke ve Medine arasındaki Bedir kasabası yakınında olan Müslümanlar ve müşrikler arasında yapılan savaş. Müslümanların galibiyeti ile sonuçlanmıştır
çanakkale savaşı
Çanakkale Savaşı, İ. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara savaşlarıdır. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti konumundaki İstanbul'u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'na girmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olacak, iki tarafın da çok ağır kayıplar vermesiyle İtilaf Devletleri geri çekileceklerdir
Savaş
harp
Savaş
kıtal
Savaş
kavga
meydan savaşı
Bir savaşta, kesin sonuç almak için düşmana karşı bütün güçlerle yüklenilen ölüm kalım savaşı, meydan muharebesi
savaş
Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silâhlı mücadele, harp
sinir savaşı
Sinir sisteminde oluşan zayıflık ve buhran
uzay savaşı
Uzayı ele geçirmek için modern tekniğin imkânlarını askerî amaçlarla kullanarak üstünlük sağlama mücadelesi
uzay savaşı
Uzay çalışmalarında öne geçme yarışı
yıldız savaşı
Bilim kurgu filmlerde yıldızlar arasında geçen savaş
çete savaşı
Küçük asker birlikleri veya çeteler tarafından düşmanı yıpratmak için her türlü yola başvurarak yapılan savaş
ölüm kalım savaşı
Ölüm kalım meselesi
savaşı
Favorites