English - Turkish
Definition of salt-water in English Turkish dictionary
- deniz suyuna ait
- brine
- salamura
- brine
- (Gıda) salamura suyu
- brine
- (Gıda) turşu suyu
- saltwater
- deniz
- saltwater
- tuzlu suya özgü
- brine
- tuzlu su
- salt water
- tuzlu su
Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.
-Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.
Tuzlu su ile gargara yapmak öksürüğü durdurmaya yardım eder.
-Gargling with salt water helps stop coughing.
- saltwater
- tuzlu suya ait
- brine
- salamura/tuzlu su
- brine
- {i} deniz
- brine
- {i} deniz suyu
- brine
- tuzlu suya bastırmak salamura etmek
- brine
- {i} okyanus
- saline
- bir çeşit maden tuzu ile dolu
- saline
- {i} tuzla
- saline
- {i} tuz madeni
- saline
- {s} tuz gibi
- saline
- {s} tuz niteliğindeki
- saline
- (sıfat) tuzlu, tuzsu, tuz niteliğindeki, maden tuzu içeren
- salt water
- deniz suyu
- salt water intrusion
- tuzlu su karışması
- saltwater
- (sıfat) tuzlu su
- saltwater
- deniz suyuna ait
- saltwater
- tuzlu suda yaşayan
- saltwater
- {s} tuzlu su
- saltwater
- denizkaplumbağası
Related Terms
English - English
Definition of salt-water in English English dictionary
- any water containing dissolved salt; brine
- saltwater
- of, relating to, containing, inhabiting, or used in salt water
- saltwater
- salt water; brine
- Salt water
- saline
- salt water
- Salt water is water from the sea, which has salt in it. fresh water
- salt water
- water containing salt, salty water, brine
- salt water
- brine
- saltwater
- {s} pertaining to salt water; inhabiting salt water