Young girls' desire for slim figures is strong.
- Genç kızların narin şekiller için arzusu güçlüdür.
I can't make out these figures.
- Bu şekilleri anlayamam.
Modern bridges are similar in shape.
- Modern köprüler şekil olarak benzer.
It is said that cats can change shape.
- Kedilerin şekil değiştirebildikleri söylenilmektedir.
A form appeared in the darkness.
- Karanlıkta bir şekil belirdi.
I formulated it wrongly.
- Onu yanlış şekilde formüle ettim.
I'm sorry, I'll pay you back in kind.
- Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
Surprisingly enough, he turned out to be a thief.
- Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
The plane turned sharply to the right just before it crashed.
- Uçak parçalanmadan az önce, keskin bir şekilde sağa döndü.
A wise man would not act in that way.
- Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
His face is distorted by pain.
- Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti.
If you talk to me that way again, I'm going to smash your face in.
- Benimle tekrar o şekilde konuşursan, yüzünü parçalayacağım.