Bu bir rahatlama olur.
 - That would be a relief.
Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.
 - Aspirin can provide quick relief for a headache.
Bu böyle bir ferahlık.
 - This is such a relief.
Dan'ın paraya ihtiyacı vardı ve babasından ekonomik destek istedi.
 - Dan needed money and sought financial relief from his father.
Alerjini hafifletmek istiyorsan, bunu dene.
 - If you want allergy relief, try this.
Kabine ordudan Okinawa'ya bir afet yardımı heyeti göndermesini istedi.
 - The cabinet asked the army to send a disaster relief mission to Okinawa.
Yardım malzemeleri felaket bölgesine hızla ulaştırılmıştır.
 - Relief supplies were raced to the disaster area.